“İnsana ve tüm canlılığın yaşam hakkına yaraşır bir dünya için alternatif olanı sayfalarına taşımalı çıkan yayınlar. Yaşanan sorunlardan “yazmanın” gölgesine sığınarak uzaklaşmak mümkün değil. Bu anlamda bu fikirlere uygun bir şekilde ilerlemek derdindeyiz.” Metin ÇALIŞKAN Geçtiğimiz sayıda belirttiğimiz üzere fanzinlerle, ana akım dışında kalan dergilerle ilgili çalışmalarımıza başladık ve ilk konuğumuz; antropoloji yazılarına, sinema yazılarına…
Kemal ağabeyin başına ördüğüm belanın olay günü hatırlamaları. Annem babam ölsün ki hak etti Kafasını Eğip Arabanın İçine Soktular Ya Ona Çok Sevindim İşte… “Büyük kızın tek başına sinemaya gidiyor.” Bu laf sinirlerini bozdu. Ama ne yapayım! Kıyma vermedi. Berber dükkânın önünde tavla oynayan, dombili parmaklı adama kasap denir. Bu var ya katil, valla mafya….
Sevgili Nalan Hocama, Okur Postası’nın sayfaları arasında ilerlerken kalabalık yalnızlığımın, yakın mesafesinde gidemediğim yerin farkına vardım. Yarayı kaşıyan sayfalardı, gri bir alanda, kara deliğe yolculuk değil, sunulan bir armağandı yirmi sekiz mektup da. Ormanlı, uğultulu bir denizin içinde, şirazesi yitik terazi halimle yol alırken parmak kadınlar arasında geciken bir tanışma bizimkisi. Zamanın ruhunu örten yalanlarla,…
Huyum kurusun, kış dedim mi, ilham perilerime kıran girer. Yine günlerdir tek satır yazamıyorum. Bir keyifsizlik, bir tutukluk… Oysa yazmam lazım. İş çok, para yok. Bir yandan gazetenin yazı işleri sıkıştırır, öte yandan yayınevi, arada ev sahibi. Gençliğimden beri her kış meteliğe kurşun atarım. Hatta bazı kışlar önce işten, sonra evden bile atılırım. İlkbahar ya…
‘Penguen Medyası’ varsa bir panzehir de muhakkak vardık dedik ve hepimizin neler olduğundan öte nasıl olduğuna dair fikir edindiğimiz gezite.org’un editörleriyle ‘bağzı’ şeyleri konuştuk. Behice ÖZDEN Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dendi ve olmadı da. Gezi Direnişi’nin ardından ortaya çıkan ‘uyanışın’ sanatımıza, yorumlarımıza, tepkilerimize dahası yaşamımıza nasıl etki ettiğini hep birlikte deneyimledik/deneyimliyoruz. Böylesi bir…
Çocukluğumuzun, ilk gençliğimizin ve yetişkinliğimizin en soğuk anılarına sahne oluyor ‘koridor’lar. Okulların, buz gibiliğini daha çok renginden alan ‘koridor’larında yitip gidiyor bakışlarımızın içinde yekpare bir yaşamı barındıran şenliklerimiz ve küçücük ellerimizin arasından kaymaya o yıllarda başlıyor hayat. Ne vakit rengarenk kalemlerinden masal kahramanları yaratmaya çalışsa bir çocuk ‘koridor’lar üstüne üstüne geliyor. İzin almalısın, parmak kaldırmalısın,…
Türk Edebiyatının kökleri Anadolu’dan, dalları ve yapraklarıyla dünyanın dört bir etrafına yayılan koca çınarı… Kitapları, senaryoları ve çıkardığı dergiler ile birkaç kuşağın belleği… Nurten YURT Van gölünün yakınlarındaki bir köyde doğan, neredeyse Cumhuriyetle yaşıt Yaşar Kemal, küçük yaşta ozanların anlatılarına olan düşkünlüğü ile efsaneleri, türküleri toplar. Bu merakı, sevgisi daha sonra eserlerine yansır. Babasının gözlerinin…
Yavaş yavaş ilerliyoruz karanlığa… Başta biraz ürkütücü olduğunu kabul ediyorum çünkü gözlerimiz sürekli bir ışık arayışı içerisinde, ışığı bulamayınca da ne yapacağını şaşırıyor. Ancak bize güven veren görme engelli rehberimiz İlhan Bey. Yalnız olmadığımızı bildiğimiz grubumuzun içerisinde karanlığa teslim oluyoruz. İpek EREL 1988’de Almanya’da Prof. Dr. Andreas Heinecke tarafından oluşturulan ve hayata geçirilen “Karanlıkta Diyalog”…
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 13.’sü düzenlenen Filmekimi, 11 – 17 Ekim tarihleri arasında film gösterimleri ve çeşitli etkinliklerle sinema severlerle buluştu. Metin Çalışkan Filmekimi yine dopdoluydu. Film programının güzelliğinin yanında çeşitli partiler ve organizasyonlarla renklenen etkinliğin benim için en güzel tarafıysa, gösterim salonları arasına Kadıköy Rexx’in de dahil edilmesiydi. Bu harika…
Geçtiğimiz sezon başında perdelerini açan Moda Sahnesi’nde Ekim ayının ilk haftasıyla birlikte Kieran Lynn’in yazdığı “Park’ta Güzel Bir Gün” oyunu seyircisiyle buluştu… Politika ve komedinin birlikte işlendiği içerisinde bir de ilişkilerin ele alındığı oyun tam bir trajikomedi. İpek Erel Her şey Jane ve Arthur’un Park’ta güzel bir gün geçirmek istemesiyle başlar. Onlar kendilerini bu güzel…
Zihin haritaları ile Aklın Mucizesi’ne tanık ...Eylül 25, 2019
Rahatsız edici bir tüketim ve mülkiyet eleşti...Ağustos 20, 2019
Bir Yüzleşmenin Son 11’iMayıs 20, 2019
Duvarların ArdındaOcak 12, 2019
Her şey Bir Tebessüm İçinKasım 25, 2018